Bir ürünün CE işaretini taşıması, insanlar başta olmak üzere o ürünün bütün canlılar için sağlıklı olduğu, güvenlikli olduğu, can ve mal emniyeti açısından tehlike yaratmadığı, çevre koşulları dikkate alınarak üretildiği ve üretim sırasında enerji tasarrufunun ön planda tutulduğu anlamına gelmektedir. Bu bakımdan bir ürünün üzerine CE işaretinin konulması için bir takım gereklilikler söz konusudur. Bu gerekliliklerin neler olduğu, Avrupa Birliği tarafından yayınlanan ve her biri ayrı ayrı kendi yasal düzenlemelerimize uyarlanan direktiflerde ayrıntıları ile yer almaktadır.

Ürünler için hazırlanacak CE Belgesi Avrupa Birliği ülkeleri için yasal bir zorunluluktur. Üretici firmalar, Avrupa Birliği pazarına gönderecekleri, Avrupa Birliği direktiflerinde yer alan ürün gruplarından birine giren ürünler üzerine CE etiketini koymak zorundadır.

CE işareti, Fransızca Conformité Européene, İngilizce Conformity of European ifadelerinin baş harflerinden meydana gelmiştir. Dilimize Avrupa’ya Uygunluk olarak çevrilebilir. Yukarıda da değinildiği gibi, üzerinde CE etiketi taşıyan ürünler, amacına uygun olarak kullanılması halinde, insanların can ve mal güvenliklerine zarar vermeyen, bitki ve hayvanlar dahil çevreye zararlı bir etki yaratmayan ürünlerdir.

Bu bakış açısıyla CE işareti taşıyan ürünlerin kaliteli ürün olduğu düşünülür. Ancak bu algı doğru değildir. CE işareti sadece ürünün asgari güvenlik koşullarını sağladığını gösterir. Bir ürün teknik gerekliliklerine ve kriterlerine uyularak üretilmiş olabilir ama kaliteli malzeme kullanılmamışsa o ürün kalitesiz olabilir. Gerçi birçok direktifte açıklanan teknik gereklilikler arasında kalite ile ilgili standartlar da vardır ve bu ürünlerin bu açısında kalitesiz oldukları söylenemez. Yine de tek başına CE işareti kalite göstergesi değildir.

CE işaretli ürünlerin sadece Avrupa Birliği ülkelerinde değil dünya pazarlarında da talep görme kabiliyetleri yüksektir. Bu açıdan CE Belgesi’ne sahip olmak, hem ülkemiz iç pazarında hem de uluslararası pazarlarda üretici firmaya imaj kazandırır ve rekabet avantajı yaratır.

1995 yılında Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması 1996 yılı başında yürürlüğe girmiştir. Bu anlaşma, tarım ürünleri dışında kalan ürünlerin serbest dolaşımını öngörmektedir. Gümrük Birliği Anlaşması ile ülkemiz, diğer üçüncü ülkelere göre daha farklı bir konu kazanmıştır. Ülkemiz, Avrupa Birliği ülkeleri ile ticaret yaparken tam rekabet içindedir ve Avrupa Birliği’nde kabul edilmiş direktifler ve standartlar Türkiye açısından da zorunluluk halini almıştır.

Ülkemizde faaliyet gösteren TÜRCERT belgelendirme kuruluşu, ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşlarından aldığı yetkilerle belgelendirme çalışmaları yapmaktadır. Ancak bu çalışmaları yanında, teknik olarak, müşterilerine çeşitli test ve muayene hizmetleri de vermektedir. Eğer CE işareti konusunda hala tereddüt edilen noktalar varsa ve CE sertifikasına sahip olmanın ülkemizde ve dünyada nasıl bir farklılık yaratacağı konusunda daha detaylı bilgi almak istenirse, TÜRCERT, konularında uzman ve deneyimli yönetici ve çalışanları ile her konuda hizmet vermeye hazırdır.